top of page

Psikoloji ve Psikoterapi Hakkındaki Bazı Mitler



Her ne kadar son yıllarda psikolojinin ve psikoterapinin önemi ülkemizde daha iyi anlaşılıyor olsa da bazı mitler hâlâ devam etmektedir. Bu yazıda bunlardan birkaçını ele alacağım:


  • 'İnsanlar yeterince çaba göstermedikleri için psikolojik sorunlar yaşarlar.' Bazen, ne kadar uğraşırsak uğraşalım, genetik miras, ebeveynlerimiz, talihsiz kazalar veya çevremizdeki diğer insanların bize zarar vermesi gibi şeyler, bizim elimizde değildir. Kimse psikolojik bir bozukluktan muzdarip olmak istemez. Ancak, hayatın bir döneminde psikolojik bir bozukluk (örneğin depresyon, kaygı, bağımlılık, yeme bozuklukları gibi) ile uğraşıyor olmak herkes için mümkündür. Psikolojik bozukluğu kabul etmek ve yardım almak psikolojik dayanıklılık ve güç belirtileridir.


  • 'Tanıdığım birine psikolojik bozukluk tanısı konduysa, onun için yapabileceğim hiçbir şey yok.' Aksine yapabileceğiniz çok şey var. Öncelikle psikolojik bozukluğu olan insanları damgalamayarak işe başlayabilirsiniz. Onları bir aile üyesi veya arkadaş olarak desteklemek, anlamak ve onlara zaman vermek, üstesinden gelmelerine ve psikolojik olarak dirençli olmalarına yardımcı olacaktır.


  • 'Psikolojik bozukluğu olan insanlar önceden tahmin edilemez; tehlikeli olabilirler.' Psikolojik bozukluğu olan çoğu insanın diğer insanlardan daha tehlikeli olma olasılığı düşüktür. İlginç olan tarafı, psikolojik bozukluğu olan kişilerin şiddet mağduru olma olasılığının daha yüksek olması.


  • 'İnsanların psikolojik bozukluklardan muzdarip olmasının tek nedeni kötü ebeveynlerdir.' Anne babanın çocuğun ruh sağlığında büyük rolü vardır. Ancak, çocukta psikolojik bozuklukların gelişmesinin tek nedeni aile olmak zorunda değildir. Yoksulluk, ebeveyn kaybı, göç, savaş ve travmatik deneyimler de sebep olabilir.


  • 'İnsanlar psikolojik bozukluklarla doğarlar.' Genetiğin özellikle bazı psikopatolojilerde (örneğin şizofreni, bipolar bozukluk) daha etkili olduğu düşünülse de, psikopatoloji geliştirmenin tek nedeni bu değildir. Çevrenin etkisi göz ardı edilemez. Araştırmalar, strese ve travmatik deneyimlere maruz kalan kişilerin genetik olarak yatkın oldukları psikopatolojiler geliştirme olasılıklarının daha yüksek olduğunu, güvenli ve sağlıklı ortamlarda büyüyenlerin ise yatkın oldukları psikopatolojileri geliştirme olasılıklarının düşük olduğunu göstermektedir.


  • 'Psikoterapi sadece deliler içindir, bana yardım edemez.' Psikoterapi herkes içindir. Zor bir dönemden geçiyorsanız, ailenizle veya işinizle ilgili sorunlarınız varsa, duygusal zorluklar yaşıyorsanız veya sadece yaşam kalitenizi yükseltmek istiyorsanız psikoterapiye gitmeyi düşünebilirsiniz.

123 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page